“Aile Yılı” kapsamında Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) arasında “İş Birliği Protokolü” imzalandı.
Bakanlıkta düzenlenen imza merasiminde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, YÖK ile toplumsal siyasetleri güçlendirmek gayesiyle yeni bir işbirliği protokolünü imzalamak için bir ortaya geldiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Aileyi güçlü kılmak istiyorsak, işe evvela aile fertlerinden başlamamız gerektiği açıktır.” kelamını hatırlatan Göktaş, bu inançla ilan edilen Aile Yılı’nın yalnızca aile odaklı yaklaşım olmadığını, birebir vakitte ailenin her ferdini güçlendirmeye yönelik yürütülen çalışmaları kapsadığını lisana getirdi.
Aileyi muhafazanın, 7’den 70’e tüm toplumu güçlendirmek ve gelecek nesillere güçlü Türkiye bırakmanın en temel gayeleri olduğunu vurgulayan Göktaş, bugün imzalanan protokolün bunun bir kesimi olduğuna işaret etti.
Göktaş, 85 milyon vatandaşa ulaşan hizmetleri, akademik dayanakla daha tesirli ve kapsayıcı hale getirmeyi önemsediklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“Bu hizmetleri geliştirirken bilimsel datalardan, akademik çalışmalardan ilham alıyoruz. Bugün imzalayacağımız bu protokol, çalışma alanlarımıza bilimsel ve yapısal katkı sunacak yeni bir taban hazırlıyor. Bu çerçevede aile içi irtibattan bayana ve çocuğa karşı şiddetle çabaya kadar birçok bahiste bilimsel araştırmaların bölgeler ortası seviyede yapılmasını teşvik edeceğiz. Ayrıyeten, yurt dışında yaşayan Türk toplumuna yönelik akademik ve bilimsel çalışmaları artıracağız. Bayan dostu yerleşke uygulamalarıyla kadın-erkek eşitliğini önceleyen üniversite hayatını desteklemeye devam edeceğiz. Öteki yandan erişilebilir yerleşkeler için altyapı, eğitim ve kontrol süreçlerinde birlikte çalışacağız. Böylelikle engelli öğrencilerimizin yükseköğretime manisiz iştiraki için bir yol açmış olacağız.”
“Öğrencilerimizin staj ve uygulamalı eğitim almalarını sağlayacağız”
Bakan Göktaş, bayan ve çocuklara yönelik Hukuk Fakülteleri tarafından yürütülen hukuk kliniklerinin üniversitelerde yaygınlaştırılması için çalışacaklarını söyledi.
Aile ve toplum, gençlik, bayan, engelli, nüfus, çocuk ve yaşlı alanlarında çalışan merkezleri yaygınlaştıracaklarını lisana getiren Göktaş, “Kız öğrencilerimizin STEM olarak tanımlanan, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarına yönelmelerini destekleyeceğiz. Yaşlı bakım, psikoloji, çocuk gelişimi üzere kısımlarda okuyan öğrencilerimizin ise kuruluşlarımızda staj ve uygulamalı eğitim almalarını sağlayacağız. Böylelikle öğrencilerimize saha tecrübesi kazandıracağız.” sözlerini kullandı.
Kadına yönelik şiddetle gayrette her üniversitede Şiddeti Tedbire ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ile uyumu sağlayacak sistemler geliştireceklerini aktaran Göktaş, Bakanlık tarafından önerilen bilimsel çalışma bahislerinin üniversitelerin bilimsel araştırma ve projeler üniteleri tarafından desteklenmesi için işbirliklerini güçlendireceklerini vurguladı.
Göktaş, gönüllülük temelli projelerle toplumsal sorumluluk hissini geliştirmeleri için öğrencileri teşvik edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Bizler biliyoruz ki toplumsal hizmet sırf alanda değil, akademide de şekillenir. Bu nedenle akademik dünyayı toplumsal hizmetin ayrılmaz kesimi olarak görüyoruz. Üniversitelerimizin birikimiyle siyaset geliştirme süreçlerimizi daha da güçlendireceğiz. Bugün burada atılan imza yalnızca bir başlangıçtır. Bu protokolü her bir üniversitemizde yaşayan, üreten, dönüştüren bir sistem haline getirmeye kararlıyız. Her çalışmada olduğu üzere bu işbirliğinde de beşere dokunan, tahlil odaklı ve geleceği inşa eden bir yaklaşımı temel alıyoruz. 2025 Aile Yılı’nın ruhuna yakışır formda daima birlikte, sağlıklı ailelerle güçlü yarınlar inşa edeceğiz. Bayanı güçlendiren, çocuğu koruyan, engelliye yol açan, yaşlıyı hürmetle kuşatan her çabayı birlikte omuzlayacağız.”
“Protokol çok kıymetli bir adım”
YÖK Başkanı Erol Özvar da protokolün başta “Aile Yılı” çerçevesinde yürütülecek çalışmalar olmak üzere şiddetle gayretten, bayan ve engelli bireylerin yükseköğretime erişimine, gönüllülük temelli toplumsal hizmet projelerinden akademik işbirliklerine kadar geniş yelpazeyi kapsadığını söyledi.
“Protokol, Şiddeti Tedbire ve İzleme Merkezleriyle üniversiteler ortasındaki uyumun artırılması, STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarında bilhassa kız çocuklarının desteklenmesi, yaşlı ve engelli bakımı üzere alanlarda uzman yetiştirilmesine yönelik programların teşvikiyle hem akademik hem de toplumsal istikametten büyük dönüşümlere kapı aralayacaktır.” diyen Özvar, işbirliği kapsamında üniversitelerin fiziki alanlarının Bakanlık aktiflikleri için kullanıma açılacağını lisana getirdi.
Bakanlık çalışanlarının hizmet içi eğitiminde üniversitelerin katkı sunacağını belirten Özvar, şunları paylaştı:
“Protokolde, toplumsal hizmet, çocuk muhafaza, aile danışmanlığı üzere alanlarda üniversite öğrencilerinin alanda uygulama yapmalarının desteklenmesi, tıpkı vakitte üniversitelerde erişilebilirlik uygulamalarının yaygınlaştırılması üzere birçok somut ve hayata dokunan uygulama yer almaktadır.
Yükseköğretim Kurulu olarak üniversitelerimizin bilimsel bilgi üretimini toplumsal yarara dönüştürmesini öncelikli misyonumuz kabul ediyoruz. Bu protokol de bilim ile toplumu, üniversite ile hayatı buluşturan çok değerli bir adımdır. Ayrıyeten, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığımızla işbirliğimiz, kurumumuzun üzerinde hassasiyetle durduğu ve bugüne kadar çok değerli aralık kaydettiği erişilebilir ve kapsayıcı bir yükseköğretim sistemi inşa etme siyasetine değerli katkı sunacaktır.”
Konuşmaların akabinde Göktaş ve Özvar, işbirliği protokolünü imzaladı.