İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğünce 39 ilçede yapılan “Seçmeli Din Dersleri Yarışmaları”na katılan 48 bin öğrenciden dereceye giren 96’sı için ödül merasimi düzenlendi.
Büyük Çamlıca Mescidi’nde düzenlenen merasim, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Merasimde, Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı, imam hatip ortaokullarında eğitim gören 137 öğrenciden oluşan koro ilahiler seslendirdi.
Törende konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, 1951’de kurulan İlim Yayma Cemiyetinin ve 1973’te kurulan İlim Yayma Vakfının, Türkiye’nin 75 yıllık eğitim markası haline geldiğini söyledi.
Erdoğan, ülkenin dört bir yanında evvel imam hatip okullarını desteklemek için kurulan İlim Yayma Cemiyeti ve İlim Yayma Vakfının bugün yurtlar, üniversiteler, çok yaygın eğitim ve kurs programlarıyla Türkiye’de eğitime takviye veren en büyük sivil toplum hareketi haline geldiğini kaydetti.
Vakıf olarak Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğüyle bu projede işbirliği yaptıklarını aktaran Erdoğan, “Başka projelerde de işbirliği yapıyoruz. Bilhassa son devirde çok bedelli öğretmenlerimizin kendilerini geliştirmek ismine desteklenmesine değer ve tartı veriyoruz. Yaz programlarıyla öğretmenlerimizin Anadolu’nun dört bir yanından gelip kültürel seyahatlerle İstanbul’u tanımalarını, birtakım kıymetli isimlerle bir ortaya gelmelerini sağlıyoruz.” dedi.
Birçok okulda kütüphane kurulmasına takviye verdiklerini anlatan Erdoğan, “Geride bıraktığımız 50. yılı münasebetiyle Türkiye’nin farklı vilayetlerinde, bilhassa zelzele bölgesi ön planda olmak üzere 50 okulda 50 kütüphane hayata geçirdik. Sarsıntı bölgesinde 36’sını bitirdik, onlar bu sene açıldı. İstanbul’da da 14 okulumuzda 14 kütüphane yapıyoruz. Bir tane de Afrin’de 51’inci kütüphanemizi yapmış olduk. İlim Yayma Vakfı olarak Ulusal Eğitim Bakanlığımızla yakın çalışmaya, öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi desteklemeye devam edeceğiz.” tabirlerini kullandı.
Erdoğan, İlim Yayma Vakfının emelinin “güzel insan” yetiştirmek olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Rahmetli hocamız Sabahattin Zaim’in tabiriyle biz, hoş insan yetiştirmeye çalışıyoruz. Hoş insan, hayatını yalnızca kendisi için değil, komşuları, akrabaları, vatanı, milleti, ümmeti ve tüm insanlık için yaşayan kişidir. Rabb’inden çekinen, onun rahmetinden uzaklaşmaktan korkan, Efendimizin hayatını örnek alan bir insanı kastediyoruz. Hayatı anlamlandırmanın yolu, keyfimize nazaran yaşamak değil, insanlığa katkı sunmaktır. İnşallah bu programa katılan bütün çocuklarımız da bu yolun yolcuları olurlar. Hayatlarını yalnızca kendileri için değil, toplum, ülke, ümmet ve bütün insanlık için yaşarlar ve anlamlandırırlar.”
“Siyer-i Nebi’yi, Peygamber Efendimizin hayatını ilkokul kümesine katacağız”
İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür ise öğrencilerle çok manalı müsabakaya şahitlik ettiklerini söyledi.
Türkiye’de birinci defa yapılan yarışın öteki vilayetlere örnek olmasını istediklerini belirten Yentür, “Bu yarış bize yeni şevk verdi. Seneye anne babaları da yarışa alacağız. Ailelerle bir arada ilkokullarda temel dini bilgileri, Siyer-i Nebi’yi, Peygamber Efendimizin hayatını da ilkokul kümesine katacağız.” bilgisini verdi.
Milli, manevi, insani, ahlaki ve vicdani pahalarla donanmış bir jenerasyon yetiştirmek için çalıştıklarını vurgulayan Yentür, şöyle konuştu:
“Teknolojik gelişmeleri ve dünyayı yakından tanıyan, en değerlisi özgüveni sağlam, bu ülkenin vatandaşı, Müslüman olmaktan gurur ve onur duyacak, bunu her yerde söz edecek, bunun gereğini de yapacak, özü, kelamı sağlam kuşaklar yetiştirmek en büyük hedefimizdir. Bu ülkenin ruhu da mayası da bu esasen; bilimde, endüstride, teknolojide ileri gidecek, tıpkı vakitte bir kefede adalet ve merhamet, şefkat temelini de asla terk etmeyecek. Kendisi için istemediğini bir oburu için de istemeyecek. Empati kurabilecek sağduyulu kuşaklar yetiştirmek istiyoruz.”
Yentür, İsrail’in Gazze’deki ataklarına da değinerek, 10 binden fazla çocuğun öldüğünü, binin üzerinde öğretmenin şehit olduğunu anlattı.
Türkiye’nin eğitimde yaptığı yeniliklerle büyük muvaffakiyetler yakaladığını vurgulayan Yentür, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin de bunun için olduğunu, 1 milyon 100 bin öğretmen kadrosuyla güzel işlere imza atıldığını lisana getirdi.
Konuşmaların akabinde müsabakada dereceye giren kız ve erkek öğrencilere mükafatları verildi.