Büyük Birlik Partisi (BBP) Başkanlık Divanı, terör örgütü PKK’nın silahlı faaliyetlerini sonlandırdığı ve kendisini feshettiğini duyurmasının akabinde yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada şu tabirler yer aldı:
“TERÖR ÖRGÜTÜ TOPYEKÜN BİR MAĞLUBİYETE UĞRATILMIŞTIR”
“‘ Türkiye Cumhuriyeti, kanlı ve hain terör örgütüne karşı kahraman güvenlik güçlerimiz eliyle yıllardır verdiği gayret ile tarihi bir zafer kazanmış ve geride bıraktığımız periyotta hudutlarımız içerisindeki teröristleri yok ederek temizlemiştir.’ Yarım asırdır Türk Devleti’ne, Türk Milleti’ne karşı hain, alçak ve insanlık dışı taarruzlar gerçekleştiren terör örgütü gelinen noktada silahları bıraktığını ve kendini feshettiğini açıklamıştır.
Terör örgütü ve iştirakleri, yandaşları ve paydaşları, ortalarındaki hain destekçileri ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik güçleri tarafından topyekün bir hezimete uğratılmıştır. Büyük Birlik Partisi olarak, bu zaferi hain terör örgütüne karşı amansız uğraşın isimli, isimsiz kahramanlarına, hassaten Özel Harekat Daire Başkanlığından Şehit Emniyet Amiri Fatih Özdil ve Özel Kuvvetler Komutanlığından Şehit Binbaşı Zafer Kılıç’a ve tüm şehitlerimize ithaf ediyoruz. Bütün şehitlerimizin ruhları şad, yerleri cennet olsun.
“MÜCADELE BİÇİMİNİN DEĞİŞTİĞİNİ, VARLIK SEBEPLERİNİN VE AMAÇLARININ TIPKI KALDIĞINI AÇIKÇA GÖRÜYORUZ”
Terör örgütü bugün yaptığı açıklamada; ’12. Kongresinde aldığı kararla, ‘PKK ismiyle yürüttükleri silahlı faaliyetleri bitirdiğini ve ‘PKK’yı feshettiğini” açıkladı. Kelamda kongre açıklamasındaki içi boş ideolojik tabirler yerine, lisanlarına pelesenk ettikleri özeleştirinin gereği olarak, kelamda değil, özde barış için Kürdü, Türkmeni, Alevisi, Sünnisi ile bütün Türk Milletinden özür ve af dilemeleri daha yerinde olacaktı. Açıklanan metne dikkatle baktığımızda, ‘Mücadele biçiminin değiştiğini, terör örgütünün varlık sebeplerinin ve amaçlarının birebir kaldığını’ açıkça görüyoruz.
“MİLLETİMİZİ ‘SOYKIRIM’ VE ‘ASİMİLASYON’LA SUÇLAMAK BÜYÜK BİR İFTİRA VE TÜREL BİR TERÖR SALDIRISIDIR”
Milletimizin Kurtuluş Savaşıyla kazandığı ve Lozan’da muhataplarına onaylattığı haklarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş prensiplerini ve 1924 Anayasasını gaye alıp, milletimizi ‘inkar’, ‘imha’, ‘soykırım’ ve ‘asimilasyon’la suçlamak, yalnızca ideolojik değil, büyük bir iftira ve tüzel bir terör akınıdır. Terör örgütü iletileri, sadece Türkiye kamuoyuna vermiyor. Bildiride, BM nezaretinde silah bırakma daveti yapılarak, örgütün, mevzuyu Türkiye’nin iç sorunu olan bir güvenlik sıkıntısı olmaktan çıkarıp, sinsice üçüncü ülkelerin belirleyici olacağı bir memleketler arası sorun haline getirmeye çalıştığını da görüyoruz.
“DEMOKRATİK TAHLİL İSMİ ALTINDA DAYATILAN ŞEY, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN TEMEL NİTELİKLERİNDEN VAZGEÇMESİDİR”
Bildiri, ‘yeni anayasa’ vurgusunun yanında, Türkiye Cumhuriyeti’ne yeni bir isim belirleme hadsizliğini de içerisinde barındırıyor. PKK kendini fesih mi etti, yoksa ismini ve sistemini değiştirerek çabayı öteki bir evreye mi taşıdı? Ayrıyeten Terör Örgütü’nün bir kolu olan PKK’nın silah bırakacağı ve kendini fesih edeceği açıklanmıştır. Lakin bugün ki açıklama; KCK, PYD ve YPG başta olmak üzere öteki ögeleri kapsamamaktadır. Yanıt nettir. Örgüt, silahlı çabanın geldiği çıkmazı görerek devletimiz karşısında diz çökmüş, siyasal alanda durum almaya çalışmaktadır. Bu dönüşüm bir tahlil değil, stratejik harekettir. Bölücü zihniyetin yasallaşması birliğimiz için büyük bir tehdittir. ‘Demokratik çözüm’ ismi altında dayatılan şey, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden vazgeçmesidir. Yani siyasi ve etnik bölücülüktür.”