Yeniden Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, terör örgütü PKK’nın kongresini toplaması, fesih ve silah bırakma kararına ait açıklamalarda bulundu. ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine dayanak vereceklerini tabir eden Erbakan, “Kaygı ve telaşlarımızı bir sefer daha sıralıyoruz” diyerek 10 soru yöneltti.
Süreci yakından takip ettiklerini belirten Erbakan, “Geçmişi kısaca hatırladığımız vakit görünen tablo kan donduran cinayetlerle dolu vahim bir tablodur. 40 sene boyunca PKK terör örgütü ülkemizde aksiyonlarına devam etmiş ve on binlerce vatandaşımızın vefatına sebep olmuştur. Fesih kararı almış olsalar da, canavarca hislerle işlenmiş cinayetler, kurulmuş pusular gözlerimizin önündedir. Hiç kuşku yok ki, PKK dış güçler tarafından kurulmuş bir örgüttür. Türkiye’nin gelişmesinin önlenmesi, Türkiye’nin bölünüp parçalanması amaçlanarak kurulmuş terör örgütüdür” dedi.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE AMACINA TAKVİYE VERİYORUZ LAKİN…”
Terör örgütü mensuplarının barış elçisi ilan edilmesinin şaşkınlığını yaşadıklarını söz eden Erbakan, “40 binden fazla vatandaşımız, polisimiz, askerimiz hayatını kaybetmiş, bununla birlikte Kürt kardeşlerimiz de bundan en büyük ziyanı görmüş ve binlerce Kürt vatandaşımız da hayatını kaybetmiş, yaralanmış ve olumsuz bir biçimde etkilenmiştir. İçinde müsaadeden dönen askerler var diye, yolu kesilip yakılan otobüsler hala gözümüzün önündedir. Şehit düşen tabipler, mühendisler, kaymakamlar hala zihinlerimizdedir. Aileler parçalanmış, yuvalar yıkılmıştır. Bununla birlikte can kaybının yanında, 40 yıllık bu ihanetin ülkemize oluşturduğu kayıp milyarlarca dolarla söz edilmektedir. Bundan en büyük ziyanı da Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz görmüştür. Bu kaideler altında bölücü terörün mensuplarının adeta bir barış elçisi ilan edilmelerinin şaşkınlığını, burukluğunu ve kırgınlığını yaşıyoruz. Her şeye karşın, ihtiyatlı ve temkinli bir optimistlikle, inşallah öteki bir hesapları yoktur. İnşallah ihanetin yeni bir sürümüne, terörün farklı bir evresine geçilmiyordur diyerek bir şerh düşerek Terörsüz Türkiye maksadına dayanak olduğumuzu ve bundan sonra da takviye olacağımızı söz ediyoruz. Bu vesileyle şehitlerimizi, gazilerimizi şükranla anıyoruz” formunda konuştu.
10 SORU YÖNELTTİ
Sözlerinin devamında “Kaygı ve telaşlarımızı bir kez daha sıralıyoruz. Burada tabir edeceğimiz soruların yanıtlarının verilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz” diyen Erbakan, 10 soru yöneltti.
- İlk sorumuz, fesih kararı alan PKK ile birlikte bağlı ve bağlı öteki tüm örgütler de feshedilecek midir?
- Fesih kararı alan PKK’nın ağır silahlar da dahil olmak üzere teçhizatları mühimmatları Türkiye’ye ne vakit ve nerede teslim edilecek?
- PKK’nın bu taahhütlerine uyup uymadığı, teçhizat ve mühimmatlarını alandaki paralel terör örgütlerine aktarıp aktarmadığını, bu mühimmatın tamamının Türkiye’ye teslim edilip edilmediğini kim nasıl denetim edecektir?
- PKK fesih kararı alırken, asıl değerli kolları olan PYD ve YPG’nin bu karardan etkilenmeyeceği ortadadır. Bu durumda Suriye ordusunun bel kemiği ana ögesi haline gelmesi gündemde olan PYD/YPG Türkiye için önemli bir tehdittir. Bu noktada bir yandan terör örgütü tasfiye edilirken, öbür taraftan PYD/YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu bir terör ordusuyla Türkiye’nin sınırdaş olmasının tehlikesi göze alınmakta mıdır? Bunun riskleri hesaplanmış mıdır?
- Terör örgütü önder takımlarının yaptıkları yanlarına kar mı kalacak? Üst seviye yöneticiler ne vakit ve nerede yargılanacaklar?
- Kökü ve tasarımı dışarıda olan terör örgütleri ve terör faaliyetlerinin Suriye’de yeni ve daha ileri mevziyeler kazanmadan Türkiye’ye yönelik hareketlerden çekilecek olmaları gereğince inandırıcı mıdır? Yoksa artık ki birinci amaç, Suriye’de bir mevzi kazanmak, Suriye’de belkide bir devletçik haline gelmek ve sonrasında İran, Irak ve yine Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması mıdır?
- Ortadoğu’da bu üzere planların YPG’nin PYD’nin hamisi, eğiticisi, donatıcısı olan ABD ve İsrail dahli olmadan gerçekleşmeyeceği ortadadır. Bu noktada ABD ve İsrail bu sürecin neresindedir?
- PKK’nın feshine imkan sağlayan, göz dolduran, inanç kazanan teröristbaşı Öcalan’a bu sürecin sonunda ödül olarak ne verilecektir? Bununla ilgili pazarlık kelam konusu mudur? Öcalan hür mi kalacak, umut hakkından mı faydalanacak? Siyaset yapmasının önü mü açılacak, yoksa İmralı’dan Ankara’ya mı taşınacaktır?
- Örneğin yeni anayasa bunun neresindedir. Kapalı kapılar gerisinde kimlerle neler görüşülmektedir. Anayasa’dan eklenmesi ve çıkarılması düşünülen unsurlar nelerdir?
- Üniter yapımız korunacak mıdır? Yoksa Türkiye bir gece apansızın federasyonlaşacak mıdır?