5-7 Mayıs tarihleri ortasında düzenlenen kongrede fesih kararı alan terör örgütü PKK, bu kararı yazılı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu. Açıklamada örgütsel yapının feshedilmesi ve silahlı çaba metodunun sonlandırılması kararları bildirildi.
Terör örgütü PKK’nın tarihi kararı sonrası birinci küme toplantısını gerçekleştiren DEM Parti’de Eş Genel Lider Tuncer Bakırhan gündeme ait kıymetli değerlendirmelerde bulundu. İktidara davet yapan Bakırhan “İnsani, somut ve inanç artıcı kimi düzenlemelerin bayram sonrasına bırakılmadan yapılması Türkiye’nin önünü açacaktır” tabirlerini kullandı.
“TOPLUM YILLARDIR BUGÜNLERİN HAYALİNİ KURUYORDU”
“Geçmişte yaşadığımız büyük acılarla dolu Soma’nın yıl dönümü. Kaybettiklerimize rahtmet diliyorum” kelamlarıyla konuşmasına başlayan DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan partisinin küme toplantısındaki açıklamalarından satır başları şu formda; “Tarihi bir sürecin içindeyiz. Toplum yıllardır bugünlerin hayalini kuruyordu. Toplumun barışa, tahlilin tartışıldığı günlere büyük bir hasreti vardı, bugün o günlerin kapısı aralandı. Türkiye halklarına güzel olsun. Umarım barışla, eşit yurttaşlıkla taçlandırırız. Yapmış olduğumuz buluşmalarda Türkiye toplumunun barışa susadığına şahit olduk. On yıllarca beşerler umudunu kaybetmedi. Biz Kürtler de geçmiş yıllarda o denli acılı yıllar yaşadık ki umarım biz de günleri gün olarak yaşar, acısız, kavgasız yaşayacağımız günlere birlikte kavuşuruz. Barış uğraşında yitirdiğimiz her bir canımızı minnetle anıyoruz.
BAHÇELİ VE ÖZEL’E TEŞEKKÜR
Bu süreçte bizden beklenen demokratik siyaseti dönüştüren bir irada ortaya çıkartmamızdır. Barış süreci tüzel, kalıcı bir hale getirmek biz siyasilere düşendir. Başta Meclis olmak üzere; aydınlar, müellifler, sanatkarlar bu sürecin gerçek sahipleridir. Bu süreçte çok değerli açıklamalar yapıldı. Bu sürece katkı sunacak iki kıymetli açıklama var. Sayın Devlet Bahçeli’nin dün yaptığı ‘Barış havası kalıcı ve gerçekçi olmalıdır. Siyasi ve türel adımlarla siyasetin güçlendirilmesi’ formundaki değerlendirmesini kıymetli buluyor, bu yapan yaklaşımı yürekten destekliyoruz. Tıpkı biçimde, Sayın Özgür Özel’in ‘Kalıcı toplumsal barışın olması; atılacak adımların samimiyetine ve hukukiliğine bağlıdır’ tespiti de son derece değerlidir. Yürütme erkinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz.
“BARIŞI ERTELEMEK HARAMDIR”
İnsani, somut ve inanç artıcı kimi düzenlemelerin bayram sonrasına bırakılmadan yapılması Türkiye’nin önünü açacaktır. Kurban bayramını ikili bayram haline getirecektir. Bu mevzuda da yürütme erkinin üzerine düşen misyon ve sorumluluğu yerine getirmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum. Barışı ertelemek haramdır. Öcalan ve PKK Meclisi işaret etti. Biz de diyoruz ki ‘Egemenlik kayıtsız koşulsuz milletindir’ kelamı gerçeğe dönüşsün. Meclis, barışın kurucu gücü olsun. Tüm erklerin sorumluluk üstlenme ve misyonlarını yerine getirme vaktidir. Silahlar susacaksa, demokratik siyaset konuşmalı; silahlar susacaksa demokratik siyasetin önündeki pürüzler kaldırılmalıdır. Ortak vatan fikriyle cumhuriyeti demokrasiyle buluşturalım.
“SIRRI SÜREYYA BAŞKAN’I ANIYORUZ”
Gelin ikinci yüzyılda cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıralım. Barış, demokrasi ve hukuk yalnızca bir bölümün değil, güya yalnızca Kürtler haklarına kavuşacağı üzere yapılan tartışmalar yanlıştır. Barış kazanırsa hepimiz kazanacağız. Bu süreç bir al ver süreci değil, bu sürecin pusulası siyasettir. 13 yıldır bizimle birlikte direnen uğraş eden, bileşenlerimize teşekkürlerimi iletiyorum. Ömrünü barışa ve halkların kardeşliğine adamış, kıymetli yol arkadaşımız sayın Sırrı Süreyya Önder’i anıyoruz. Bu yolda yitirdiğimiz bütün canları anarak sözlerimi bitirmek istiyorum.”