Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya-İslam Dünyası: KazanForum 2025″in, ülkeler ve halklar ortasındaki dostluğu derinleştireceğine ve işbirliğini güçlendireceğine inandığını bildirdi.
Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan’ın başşehri Kazan’da düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) küresel irtibat ortağı olduğu forum kapsamında, “Rusya-İslam Dünyası: Stratejik Vizyon Grubu” başlıklı oturum gerçekleştirildi.
Oturumda, Rusya Devlet Başkanı Putin’in gönderdiği tebrik iletisi Rusya Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin tarafından okundu.
Mesajında, Rusya’nın yüzyıllardır İslam devletleriyle etkileşime açık olduğunun altını çizen Putin, şu değerlendirmede bulundu:
“Yüzyıllar boyunca çok uluslu yapıya sahip ülkemiz, İslam dünyası ülkeleriyle geniş çaplı işbirliğine açık olmuştur. Bugün de Rusya, epeyce kuvvetli jeopolitik durumlara karşın ekonomik, bilimsel, eğitimsel, kültürel, insani ve bölgesel alakaları muvaffakiyetle ve istikrarlı halde genişletmektedir. Bilhassa belirtmek isterim ki Tataristan, Rusya Federasyonu’nun bu tıp verimli ve yapan işbirliklerini geliştirmede en etkin bileşenlerinden biridir. Forum sırasında, teknolojik alan da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda bağlantılarımızın daha da güçlendirilmesi perspektiflerini tartışacaksınız. Dijital ve ekonomik sistemlerin geliştirilmesine yönelik ortak çalışmalar, İslam İşbirliği Teşkilatı temsilcilerinin de iştirakiyle ele alınıyor. Forumun, ülkeler ve halklar ortasındaki dostluğu derinleştireceğine ve işbirliğini güçlendireceğine inanıyorum.”
“İslam dünyası ülkeleriyle bağlantıların geliştirilmesi önceliklerimiz arasında”
Husnullin de İslam dünyası ülkeleriyle ilgilerin geliştirilmesinin, Rusya’nın dış siyasetinin öncelikleri ortasında olduğunu belirterek “Bu iştirakte birleştirici rolü Stratejik Vizyon Kümesi üstlenmektedir. Bu küme, bağlarımızın güçlendirilmesine büyük katkı sağlamaktadır. Jeopolitik türbülansların yaşandığı mevcut ortamda, klasik ahlaki normları zayıflatmaya yönelik teşebbüslerle karşı karşıyayız. Bu nedenle, klâsik manevi ve ahlaki pahaların korunması ve yaşatılması özel ehemmiyet taşımaktadır.” diye konuştu.
İslam’ın Rusya tarihinin ve kültürünün en kıymetli ögelerinden olduğunu lisana getiren Husnullin, “Asırlardır Rusya Müslümanları, ülkenin kalkınmasına, savunma kapasitesinin güçlendirilmesine ve halklar ortasında barış ile ahengin korunmasına büyük katkılarda bulunmuştur. Bilhassa Rusya Müslümanlarının 9 Mayıs’ta 80. yıl dönümünü kutladığımız Büyük Vatanseverlik Savaşı’nın zaferine yaptıkları harikulâde katkıyı vurgulamak isterim.” dedi.
Tataristan Cumhurbaşkanı ve Stratejik Vizyon Grubu Başkanı Rüstem Minnihanov da Rusya’da gençliğin klasik pahalar temelinde yetiştirilmesi için tüm şartların sağlandığını belirtti.
Putin’in iletisine atıfta bulunan Minnihanov, “Bu, hem toplumun hem de devletin dahil olduğu bir gelecek inşasıdır.” sözünü kullandı.
Özellikle Tataristan’da, Gençlik Diplomasi Akademisi ve öğrenci grupları üzere gençlik örgütlerinin faal faaliyet gösterdiğine dikkati çeken Minnihanov, genç aileleri, bilim insanlarını ve genç teşebbüsleri destekleyen programlar yürütüldüğünü söyledi.
“Helal alanında itimadın sağlanması önemli”
Oturumda konuşan AK Parti Genel Lider Yardımcısı Nihat Zeybekci de helal kavramının yalnızca yiyecek ve içecek manasına gelmediğini; hayat, bağlantı ve toplumsal münasebetleri de temsil ettiğini tabir ederek artan taleple birlikte helal pazarının süratle büyüdüğüne dikkati çekti.
Bu pazarın 2022 yılında 2,3 trilyon dolar olduğunu ve 2032’ye kadar 7,4 trilyon dolara ulaşmasını beklediklerini aktaran Zeybekci, şunları kaydetti:
“Teknolojik gelişmeler ve giderek karmaşıklaşan üretim süreçleri karşısında helal standardizasyonu, akreditasyonu ve belgelendirme faaliyetleri ile helal alanında inancın sağlanması hem ülkelerimizde hem de milletlerarası ticarette daha kritik hale gelmiştir.”
” Filistin’deki gençler göz arkası edilmemeli”
İslam İşbirliği Gençlik Forumu Başkanı Taha Ayhan ise dünyanın büyük bir değişim devrinden geçtiğini ve bu yeni periyotta gençlerin liderlik, diplomasi ve global ilerleme alanlarında büyük rol alabileceğini tabir etti.
Filistin üzere çatışma alanlarında gençlerin karşılaştığı zorlukların göz gerisi edilmemesi gerektiğini belirten Ayhan, Gazze ve Filistin’de yaşananlara dair memleketler arası toplumun harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.