5-7 Mayıs’ta kongresini topladığını açıklayan terör örgütü PKK, 12 Mayıs’ta da silah bırakma ve fesih kararı aldığını duyurmuştu. Partisinin küme toplantısında PKK’nın fesih kararı için “Bir milattır” yorumunda bulunan DEM Parti Eş Genel Lideri Tülay Hatimoğulları iktidara dikkat çeken bir davette bulundu.
HATİMOĞULLARI’NDAN GÜNDEM YARATACAK SÖZLER
DEM Partili Hatimoğulları’nın açıklamalarından satır başları şu halde; “Barış, adalet, demokrasi bedeli ne olursa olsun uğruna uğraş edeceğimiz bedeller. Asla vazgeçmeyeceğiz. 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın daveti asrın daveti, tarihin çok kıymetli bir sayfasıdır. Bu davet ülkemizde 50 yıllık çatışmayı bitirmek için eşsiz bir fırsat.
“PKK’NIN 12 MAYIS AÇIKLAMASI BİR MİLATTIR”
PKK, 12 Mayıs’ta kongre kararını duyurarak bir devranı kapatıp yeni bir çağı açtığını açıkladı. PKK’nin 12 Mayıs açıklaması da bir milattır. Demokratikleşme ve barış ortamı için alınmış en değerli karardır. Ortadoğu halkları için de büyük bir talihtir. Artık herkes merakla şu soruları soruyor: Türkiye demokrasi nasıl gelişecek, Kürtlerin hakkı hukuku ne olacak? Tüm kimlikler ve inançlar nasıl eşit ve özgür yaşayacak? Tahlil, barışın kapısına arkasına açarsak bu soruların cevabını almış oluruz.
“PRATİK ADIMLAR ATILMASI TARİHİ BİR MANA TAŞIMAKTADIR”
Şiddet ve çatışma gerekçesiyle ertelenen adımlar için artık rastgele bir pürüz kalmamıştır. 86 milyon yurttaşımızın geleceği için hükümetin pratik adımlar atması artık tarihi bir mana taşımaktadır. Tüzel, siyasi ve kültürel adımlar atılmalı. Türkiye güvenlikçi aklın kelepçesinde kesinlikle kurtulmalıdır. Onurlu bir barışı, yarım asırdır şiddet ve kanla yazılan sayfaları kapatmanın tam vakti. Ortak vatanda eşit ömrü inşa etme ve demokratik cumhuriyetle taçlandırmanın tam vaktidir.
“GELİN BU DÜZENLEMELERİ SÜRATLİCE YAPALIM”
Süreci her seviyede geliştirecek adımlar atılmalıdır. Bugün toplumda da bizde de en büyük beklentilerden biri yasama kadar yargıdan da. “Nereden başlanacak” sorusuna net yanıtlar verebiliriz. Bunlardan birkaçını saymak gerekirse; Barış Akademisyenleri işine iade edilebilir, kayyımlar geri çekilebilir, tutuklu siyasetçiler özgürlüklerine kavuşabilir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulanabilir. Gelin bu düzenlemeleri süratlice yapalım.”