ESENYURT’ta kolonundan beton kesimlerinin döküldüğü, kirişlerindeki demirlerin göründüğü Balıkyolu Köprüsü etraftakileri huzursuz etti. Mahalle halkından Müslim Kara “Altından geçerken, yağmur yağsa, korkuluklara biri yaslansa onlar bile düşecek halde. Kabarmış, demirleri görünüyor. Bir an evvel bakım yapılmasını istiyoruz” dedi. Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan “Yükten ötürü artık demir kesiti o kadar küçülmüş ki burkulma bile var. Demiri koruyan beton kaplama kaybolmuş artık. Demir dışarıda duruyor ve korozyona uğramış. Burada korozyondan ötürü demir çapları küçülmüş durumda. Yani yük bindikçe demir artık burkuluyor. Bu ne demektir? ‘Ben göçüyorum, bana deva üretin, yoksa ben göçeceğim’ demektir” dedi.
Esenyurt, TEM Otoyolu girişinde her gün binlerce aracın geçtiği Balıkyolu Köprüsü’nden beton kesimler dökülmeye devam ederken kolon ve kirişlerindeki demirler görülüyor. Köprünün korozyona uğramış demirleri ve çatlayan beton katmanları, 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen zelzelenin akabinde daha da bariz hale geldi. Hem şoförler hem de alt geçidi kullanan yayalar için risk oluşturan köprü etraftakileri huzursuz etti. İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, köprü ve üst geçitlerin 2018 yılı zelzele yönetmeliğine nazaran muhakkak aralıklarla denetim edilmesi gerektiğini, hasarlı yapıların güçlendirme çalışmasının vakit kaybedilmeden yapılması gerektiğini söyledi.
‘BAKIM YAPILMAMIŞ BİR KÖPRÜYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan “Yaygın bir korozyon var köprüde. Olağan ki bu ne demektir? Bakım yapılmamış bir köprüyle karşı karşıyayız. Rutin bakımları vardır bir köprünün. Betonarme köprülerde genelde 10 senede bir bakım yapılır. Bu, gerektiğinde daha da kısalabilir. Lakin alışılmış bir 10 senede bir bakım yapılsa bu halde olmamalıydı” dedi.
‘ÇEVRESEL ŞARTLAR KÖPRÜYÜ YIPRATIR’
Prof. Dr. Altan, betonarme köprülerde demiri koruyan beton kaplamanın artık kaybolduğuna işaret ederek, “Köprüde bir su, bir de çok yük köprüyü yıpratır. Olağan burada demiri koruyan beton kaplama kaybolmuş artık. Bakın, demir dışarıda duruyor ve korozyona uğramış. Betonarme köprülerde demir ve beton iki tane taşıyıcı vardır. Bunlardan birisi çekmeye, biri basmaya çalışır. İkisi birlikte betonarme deriz biz bunlara. Şayet demir çapları düşerse taşıyıcı özelliği azalır. Bakın, burada korozyondan ötürü demir çapları küçülmüş durumda. Elimizle bile kırılabiliyor çapları ve taşıyıcı özelliği azalıyor” diye konuştu.
’35 YIL EVVELKİ TRAFİKLE BUGÜNKÜ BİREBİR DEĞİL’
Prof. Dr. Altan, köprünün tasarlandığı periyottaki trafik yükünün günümüz şartlarına nazaran çok daha az olduğunu, bu yüzden çok yüklenmenin de yapıya ziyan verdiğini vurgulayarak, “Zaten bu köprü 35 sene evvel tasarlandı. O vakit üzerindeki trafik yoğunluğuna nazaran bir yük belirlenmiştir. Lakin doğal 35 sene sonraki trafik daha farklı bir boyutta yaşanmakta burada. Yani bu da çok yük oluşturur. Bir su, bir de çok yük köprüyü yıpratır. Alışılmış çatlamalar oluşuyor bu çok yükten ötürü. Beton katman çatladığı vakit su giriyor. Demiri korozyona uğratınca, suyun bardakta donup çatladığı üzere, dışarıdaki beton tabakayı çatlatıyor. Çatlatınca da demir nem ve su almış oluyor ve korozyona uğruyor. Korozyona uğradıkça demir artık taşıyıcı özelliğini kaybediyor” sözlerini kullandı.
‘DEMİR KESİTİ O KADAR KÜÇÜLMÜŞ Kİ ARTIK BURKULMA VAR’
Köprüdeki birtakım kolonlarda önemli deformasyonların oluştuğunu belirten Prof. Dr. Altan, “Bakın, şu kolonda bir burkulma bile var. Yani üstteki yükten ötürü artık demir kesiti o kadar küçülmüş ki burkulma bile var. Yani yük bindikçe demir artık burkuluyor. Bu ne demektir? ‘Ben göçüyorum, bana deva üretin, yoksa ben göçeceğim’ demektir. Yani demir göçecek. Vaktinde bakımlar yapılsaydı köprü kurtulurdu. Ömrü uzatılabilir de bakımla. Bir köprünün ömrü de uzatılabilirdi. Fakat artık ömrü kısaltılmış bakımsızlıkla. Kolonla kiriş dediğimiz yatay kısımda de, birleşim noktalarında da yaygın biçimde korozyon görüyoruz” biçiminde konuştu.
‘GÜÇLENDİRME MÜMKÜN LAKİN MALİYETLİ’
Köprünün durumu karşısında alternatiflerin de kıymetlendirilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Altan, “Eğer bu köprünün alternatifi yoksa ekonomik olarak da bakılması lazım. Ona nazaran bir fizibilite çalışması yapılıp buranın tekrar yapılması ya da güzelce güçlendirilmesi lazım. Bu köprü güçlendirilebilir. Dışarıdan, içeriden boyutlar büyütülür. Korozyon olan kısımlar temizlenir, hepsi bakılabilir. Lakin alışılmış çok büyük bir köprünün tekrar yıkılıp yapılması kadar bir masraf da olabilir. Ondan ötürü daha modernize, çağımıza uygun, teknolojiye uygun, daha hoş bir köprü yapılabilir. O vakit o kadar uğraşmaya da gerek kalmaz” diye konuştu.
‘DEPREM YÖNETMELİĞİNE NAZARAN YİNE İNCELENMELİ’
Köprülerin periyodik olarak denetim edilmesi gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Altan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Facialara ulaşmamak için rutin bakımlarına bakmamız lazım. Zati yoğunluk arttığı için çok yük yükleniyor. Bunlar da göz önüne alınarak köprüler rutin biçimde, 5 senede ya da 10 senede, materyaline nazaran bakım görmeli. Sarsıntı gelse bu köprüler ne halde olur, siz biliyorsunuz. 2018 Zelzele Yönetmeliği’ne nazaran bu köprüler denetim edilmeli ve ona nazaran tekrar dizayn edilmeli.”
‘BİR AN EVVEL BAKIM YAPILMASINI İSTİYORUZ’
Etraf sakini Müslim Kara, “Yağmur yağdığı vakit üstten sıvalar dökülüyor daima. Sabahleyin beşerler işe giderken ekseriyetle daima burada duruyorlar. Allah koruma. Yani görüyorsunuz, burada o denli bir trafik oluyor ki geçit yok. Trafik neredeyse 1-2 saat burada aksıyor. Okula yetişemeyenler, işe yetişemeyenler, burası adeta ana baba günü. Ancak herkes de buranın altında duruyor. Duyarsız da değiliz. Gerekli mercilere bildiriyoruz lakin insan hayatı demek ki bu kadar ucuzmuş” diye konuştu.
Bir öteki etraf sakini Ahmet Zeren ise, “Hiç bakım yapılmadı. Bakılsaydı aslında bu hale gelmezdi. Burada mesela çocuklar okula gidiyor. Altından geçerken, yağmur yağsa biri saklansa… Allah korusun. Korkuluklara biri yaslansa, onlar bile düşecek halde. Kabarmış, demirleri görünüyor. Allah korusun yani. Bir cana ziyan gelmesini istemiyoruz. Bir an evvel bakım yapılmasını istiyoruz” sözlerini kullandı.