Marmara Bölgesi’nde nisan yağışları, 1991-2020 yıllarını kapsayan periyoda ilişkin uzun yıllar ortalamasına kıyasla yüzde 18 azaldı, evvelki yıla nazaran ise yüzde 8 arttı.
AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü datalarından derlediği bilgilere nazaran, bölgede nisan ayı yağış ölçüsünün uzun yıllar ortalaması 51,9 milimetre olarak ölçüldü.
Bölgeye geçen yıl nisanda 39,3 milimetre, bu yılın tıpkı periyodunda ise 42,4 milimetre yağış düştü.
Buna nazaran bölgede nisan yağışları, uzun yıllar ortalamasına nazaran yüzde 18 azaldı, geçen yılın birebir devrine nazaran yüzde 8 arttı.
Yağışlı gün sayıları Marmara Bölgesi’nin batısında yer yer 5 güne kadar düştü.
“Marmara Bölgesi’nde nisan ayı geçtiğimiz yıllara nazaran kurak geçti”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine, Marmara Bölgesi’nde nisan ayının evvelki yıllara nazaran kurak geçtiğini söyledi.
Nisan ayında Türkiye’de yağışların arttığını belirten Toros, Marmara Bölgesi’nde ise yağışların normaline nazaran yüzde 18 azaldığını kaydetti.
Toros, yağışların olağanın altında seyretmesinin bilhassa tarım bölgelerinde önemli problemlere yol açabileceğini belirtti.
İstanbul’daki baraj doluluk oranlarına değinen Toros, “Yağış kıymetlerindeki azalmayı barajlarda da görüyoruz. Geçen yıl bu tarihte barajlarımızın doluluk oranı yüzde 82 civarındayken, bu yıl yüzde 79’larda kaldı. Bu da geçen yıla oranla barajlarımızda daha az su olduğunu gösteriyor.” dedi.
Toros, yağış sistemlerinin oluşabilmesi için cephe sistemlerinin gelmesi gerektiğini belirterek, “Baharla birlikte ülkemizin içerisinde olduğu enlemlerde değişik yağış sistemleri var. Bilhassa alçak basınç alanlarının hakim olması yağışı artırıyor.” diye konuştu.
“Türkiye’nin çok fazla suyu yok ancak verimli kullanılırsa bize yetecek kadar suyumuz var”
Türkiye’nin hudutlu su kaynaklarına dikkati çeken Toros, şöyle devam etti:
“Elimizdeki su kaynağı hudutlu. Türkiye’nin çok fazla suyu yok fakat verimli kullanılırsa bize yetecek kadar suyumuz var. Suyu 3-4 yıllık planlar halinde kullanmamız gerekiyor ki badire yaşamayalım. Kesinlikle yağmur hasadı kültürünü yavaş yavaş kazanmamız gerekiyor. Değişen iklim kaideleri sebebiyle ani yağışlar, daha evvel 1 ayda yağan yağmurların 1 günde yağdığını görebiliyoruz. Bu istek edilmeyen sel ve taşkınlara sebep olabiliyor.”
Prof. Dr. Toros, tüm vatandaşların su tasarrufu konusunda hassas olması gerektiğini vurgulayarak, kamu kurumları ve lokal idarelerin de yağmur suyu toplama sistemleri üzere projelere öncelik vermesi gerektiğini kelamlarına ekledi.