MİLLİ Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, terör örgütü PKK’nın kendini fesih ve silah bırakma sürecini teşvik ederek alt takımlarda bulunan kararsız örgüt mensuplarını teslim olmaya ikna etmek, terörle çabada devletin kararlılığını göstermek, silahlı çabanın bir çıkış yolu olmadığını, tek dermanın Türk adaletine teslim olmak olduğunu anlatmak emeliyle Irak’ın kuzeyindeki örgütün barınma alanlarına havadan Türkçe, Kürtçe ve Arapça olarak hazırlanan bildiriler atıldığını belirtti.
MSB Basın ve Halkla Alakalar Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, son bir haftada yapılan faaliyetlere ait bakanlıkta bilgilendirme toplantısı düzenledi. Tuğamiral Aktürk, dün İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında meydana gelen ve etraf vilayetlerde de hissedilen zelzeleden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, bölgedeki birlik ve kurumlarda rastgele bir olumsuzluk tespit edilmediğini ve zelzeleyle ilgili yapılacak çalışmalara yönelik ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gerekli uyum sağlandığı bilgisini paylaştı. Tuğamiral Aktürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 105’inci yıl dönümünü kutlayarak, 1915 olaylarında Ermeniler tarafından katledilen Türkleri de rahmetle yad ettiğini belirtti.
‘5 PKK’LI TERÖRİST TESLİM OLDU’
Ardından terörle çaba operasyonlarına değinen Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Türkiye’nin varlığına yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı gayretini kararlılık ve azimle sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Geçtiğimiz hafta içerisinde; Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 3, mağarada tespit edilen ve teslim ol davetine uyan 2 olmak üzere toplam 5 PKK’lı terörist daha teslim olmuş, devam eden operasyonlar ve arama-tarama faaliyetleri kapsamında Pençe-Kilit operasyon bölgesinde tespit edilen teröristlere ilişkin barınak, sığınak ve mağaralarda çok sayıda silah, mühimmat ve türlü materyal ele geçirilerek kullanılamaz hale getirilmiştir. Ayrıyeten Suriye’deki harekat bölgelerinde mayın-el üretimi patlayıcı ile tünel tespit ve imha çalışmaları aralıksız devam etmektedir” sözlerini kullandı.
‘1905 KİŞİ HUDUDU GEÇEMEDEN ENGELLENDİ’
Birliklerin imkan ve kabiliyetlerinin daima olarak geliştirildiğini, teknoloji yoğunluklu sistemlerle dünya standartlarında korunan hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 2’si terör örgütü mensubu olmak üzere 97 kişinin yakalandığını aktaran Aktürk, “1905 kişi ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 1562, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 25 bin 614 olmuştur” dedi.
‘GÜVEN ARTTIRICI TEDBİRLERİN YENİ ÇEŞİDİ 28 NİSAN’DA SELANİK’TE’
Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin global güvenlik, barış ve istikrara kıymetli katkılar sunmaya devam ettiğini belirterek, “Türkiye ile Yunanistan heyetleri ortasında İtimat Artırıcı Tedbirler Toplantıları’nın yeni çeşidi 28 Nisan’da Selanik’te yapılacaktır. Ayrıyeten 6 Kasım 2024’te İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda mutabık kalınan 2025 Yılı Uygulama Planı çerçevesinde, 28-29 Nisan tarihlerinde Kara Kuvvetleri Komutanlığımızdan bir heyet, Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanlığını ziyaret edecektir” diye konuştu.
Tuğamiral Aktürk, Gazze’ye insani yardım akışının sağlanması ve daimi ateşkesin geciktirilmeden uygulanması kural olduğunu belirterek, “Uluslararası toplum; Filistin, Suriye ve Lübnan’a yönelik hücumları ile bölgemizin güvenliğine tehdit oluşturan İsrail’e pürüz olma sorumluluğunu en kısa vakitte üstlenmelidir” tabirlerini kullandı.
‘BAHA İLE SUNGUR FÜZESİ, ENVANTERE ALINDI’
Tuğamiral Aktürk, ulusal ve memleketler arası güç ve aktifliğinin artırılması gayesiyle geliştirilen yerli ve ulusal savunma sanayi eserlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imkan ve kabiliyetlerini her geçen gün daha da artırdığını aktararak, “Bu kapsamda Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca türlü ölçüde; Bulut Altı İnsansız Hava Aracı (BAHA) ile SUNGUR Füzesi, muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanarak envantere alınmıştır” dedi.
‘İSTANBUL’DA 5 İHA GÖREVLENDİRİLDİ’
Aktürk’ün sunumu sonrası, bakanlık kaynakları gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakanlık kaynakları, İstanbul’da meydana gelen sarsıntılar sonrası alınan önlemlere ait, “Dün İstanbul vilayetimize bağlı Silivri ilçesi açıklarında 6.2 büyüklüğünde meydana gelen zelzele haberinin alınmasına müteakip Lojistik Genel Müdürlüğümüze bağlı AFAD Daire Başkanlığı çalışanımız derhal faaliyete başlamıştır. Ayrıyeten AFAD’a, Bakanlığımızın Afet İdare Merkezi ile Takip Denetim Uyum Merkezine işçi görevlendirilmiştir. Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları ve Bakanlığımız üniteleri ile uyum kurulmuş, 1’inci Ordu Komutanlığı ve bölgedeki tüm tali bölge komutanlıkları afet idare merkezleri etkin hale getirilmiştir. Ayrıyeten 1’inci Ordu Kumandan Vekilimiz İstanbul Valiliği Vilayet Afet İdare Merkezi’ne iştirak sağlamış, Bakanlığımız koordinesinde BAYKAR firmasına ilişkin 3, Bakanlığımıza ilişkin 2 adet toplam 5 İHA bölgede havadan keşif niyetiyle görevlendirilmiştir. Gelişmeler ilgili tüm ünitelerle koordineli olarak takip edilmektedir” diye konuştu.
‘EUROFİGHTER SÜRECİ SIKINTISIZ YÜRÜTÜLMEKTE’
Bakanlık kaynakları, Almanya’nın Eurofighter tedarikine onay vermediğine dair haberlerle ilgili de “Eurofighter Typhoon uçağının ülkemize satışına yönelik görüşmeler İngiltere ile yapılmaktadır. Bizim şu ana kadar Almanya ile bir görüşmemiz olmadı. Sürecin en başından bu yana muhatabımız olan İngiliz makamları tarafından bize resmi olarak iletilen olumsuz bir konu bulunmamaktadır. Birleşik Krallık devlet yetkilileri ve üretici firma vazifelileri ile süreç planlandığı biçimde meselesiz yürütülmektedir. Ayrıyeten Eurofighter Typhoon uçağının satışı ile ilgili olarak fiyat kıymetlendirme sürecimiz devam etmektedir” dedi.
‘DEVLETİN KARARLILIĞINI GÖSTERMEK EMELİYLE BİLDİRİLER ATILIYOR’
Bakanlık kaynakları, Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü barınma alanlarına havadan atılan bildirilere ait de, “Terör örgütü PKK’nın kendini fesih ve silah bırakma sürecini teşvik ederek alt takımlarda bulunan kararsız örgüt mensuplarını teslim olmaya ikna etmek, terörle uğraşta devletimizin kararlılığını göstermek, silahlı gayretin bir çıkış yolu olmadığını, tek dermanın Türk adaletine teslim olmak olduğunu anlatmak gayesiyle Türkçe, Kürtçe ve Arapça olarak hazırlanan bildiriler Irak’ın kuzeyindeki örgütün barınma alanlarına havadan atılmaktadır” tabirlerini kullandı.
‘KIBRIS HİÇBİR VAKİT RUM ADASI OLMAMIŞTIR’
Bakanlık kaynakları, Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY) Başpiskoposu’nun Kıbrıs’taki Türkleri amaç alan açıklamalarına ait de “GKRY Başpiskoposu’nun açıklamalarını geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen yeni terör örgütü kurulması gelişmesiyle birlikte kıymetlendirmek gerekir. Son açıklamalar, Kıbrıs Adası’nda bugüne dek çözümsüzlüğe sebep olan, ayrımcı, fanatik ve provokatif zihniyetin en açık tezahürlerinden birisidir. Tarihî gerçekleri yok sayan, mevcut durumu ve Türkiye’nin Kıbrıs Adası’ndaki varlığını çarpıtan bu zihniyet; barış, diyalog ve yapan bir yaklaşımın önündeki en büyük manidir. Milletlerarası hukuku ve insani pahaları hiçe sayan bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının yasal haklarını ve güvenliğini maksat almaktadır. Ayrıyeten unutulmamalıdır ki, Kıbrıs hiçbir vakit bir Rum adası olmamıştır. Buna benzeri fikirdeki planların hayata geçirilmesi mümkün değildir ve buna müsaade edilmeyecektir. Kıbrıs Türk halkı bu adanın asli ve eşit ortaklarıdır ve hiçbir güç onları bu topraklardan çıkarmaya muktedir olamayacaktır. GKRY’yi, şiddet ve düşmanlık lisanı yerine aklıselimle hareket etmeye, iki halkın hâkim eşitliği temelinde bir tahlile katkı sunmaya davet ediyoruz. Bugün Kıbrıs Adası’nda barış hakimse bunun Türkiye sayesinde olduğu hatırlanmalıdır. Türkiye, GKRY’nin Kıbrıs Türklerinin güvenliğini ve Ada’da barış ve istikrar ortamını tehdit eden faaliyetlerine karşı garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri daha evvel olduğu üzere kullanmaktan çekinmeyecektir” değerlendirmesinde bulundu.
‘SURİYE’NİN VARLIKLARI VE KAYNAKLARI SURİYELİLERE AİTTİR’
Bakanlık kaynakları, Suriye’deki son duruma ait sorular üzerine ise “Suriye’nin varlıkları ve kaynakları Suriyelilere aittir. Bu kapsamda Tişrin Barajı’nın Suriye Yeni Hükümeti’ne teslimi hususu yakından takip edilmektedir. Suriye idaresinden gelen talepler, başta DEAŞ olmak üzere terör tehditlerine karşı ortak çaba üzerine ağırlaşmaktadır. Bilindiği üzere 9 Mart 2025 tarihinde Ürdün’ün mesken sahipliğinde; Türkiye, Irak, Suriye ve Lübnan’ın iştirakiyle bakanlar düzeyinde bir toplantı icra edilmişti. Kelam konusu toplantıda iştirakçi beş ülke, başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere Suriye’nin terörle gayretine dayanak sağlama konusunda mutabık kalmıştır. Suriye’nin yeni hükümetinin talepleri doğrultusunda ve ilgili devletler ile varılan mutabakatla ortak bir harekat merkezi kurulması konusunda fikir birliğine varılmıştır. Suriye’de teşkil edilmesi planlanan Birleşik Harekat Merkezi’ne yönelik ilgili ülkelerin iştiraki ile teknik toplantılar devam etmektedir” dedi.
‘YAPILAN HABERLER AMAÇLI VE ARKA NİYETLİ’
Bakanlık kaynakları, Hava Harp Okulu’nun İzmir’e taşınacağı argümanları ve Konya’daki hava üssünde Atatürk imzalı peçin çıkarıldığı savıyla ilgili de “Son periyotta ortalarında gazeteci ve emekli askerlerin de olduğu birtakım bireyler tarafından şahsi çıkar ve siyasi saiklerle Bakanlığımızı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizi gaye alan, gerçeklikten uzak, amaçlı ve sistematik dezenformasyon gayretlerinin giderek arttığı gözlenmektedir. Şan ve gururla vazife yapan Mehmetçiğin fedakarca gayretini gölgelemeye yönelik bu kirli bilgi operasyonları ne ahlaki ne de vicdani bedellerle bağdaşmamaktadır. Bir kısmı dedikodu niteliğindeki eksik ve yanlış bilgileri içeren ve gerçeği yansıtmayan bilgi ve haberlerin gayesi Türk Silahlı Kuvvetlerimizi yıpratmak, halkın gözünde prestijini zedelemek ve yapay gündemler yaratmaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri, anayasa ve maddelerle kendisine verilen vazifeleri, ulusal güvenliğimizin teminatı olarak, büyük bir disiplin ve kararlılıkla yerine getirmeye devam etmektedir. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerimize yönelik mesnetsiz ve makus niyetli telaffuzlar, yalnızca ordumuzu değil, tıpkı vakitte devletimizin güvenliğini ve milletimizin birliğini maksat almaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Cumhuriyet tarihinin en ağır ve en faal vazifelerini icra ettiği ve hiç olmadığı kadar şeffaf olduğu bu periyotta Bakanlığımızdan mevzuyla ilgili bilgi talep edilmeden yapılan haber, paylaşım ve yorumların niyetli ve arka niyetli olduğu aşikardır” diye konuştu.
‘YASAL SÜREÇLER ACİLEN BAŞLATILMAKTADIR’
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni maksat alan iftira, karalama ve palavra kampanyası hedefine ulaşamayacağını söyleyen Bakanlık kaynakları, “Kamuoyunun; Türk Silahlı Kuvvetlerimizi amaç göstermeye, yıpratmaya ve algı oluşturmaya yönelik aldatıcı ve amaçlı haberlere karşı dikkatli olması, sadece resmi kaynaklardan yapılan açıklamalara prestij etmesi büyük değer taşımaktadır. Temelsiz ve aldatıcı tez ve telaffuzlara ait yasal süreçler acilen başlatılmakta ve titizlikle takip edilmektedir” dedi.