“EGE’DEKİ SARSINTILAR VE VOLKANİK FAALİYETLER BİRBİRİNİ TETİKLİYOR”
Prof. Dr. Pampal, Ege Denizi’nde meydana gelen tabiat olaylarının izole değil, birbirini tetikleyen süreçler olduğunun altını çizdi. “Ege Denizi’ndeki olayları volkanizma ve sarsıntılar olarak birbirini doğuran tabiat olayları halinde kıymetlendirmemiz lazım” diyen Pampal, bölgedeki sismik gücün yalnızca tektonik değil, tıpkı vakitte volkanik kaynaklı da olduğunu tabir etti.
“TSUNAMİ RİSKİ GÖZ ARKASI EDİLMEMELİ”
“8’in üzerindeki zelzelelerde tsunami kelam konusu” sözüyle dikkat çeken Pampal, bilhassa deniz tabanında oluşacak büyük zelzelelerde tsunami ihtimalinin önemli boyutlara ulaşabileceğini belirtti. Akdeniz özelinde ise tsunami tesirinin, sarsıntının kendisinden daha yıkıcı olabileceğini söyledi: “Akdeniz’in içinde olacak zelzeleden çok tsunami tesiri daha değerli olabilir.”
“BÖLGESEL HAREKETLİLİK DEVAM EDEBİLİR”
Pampal, Ege’deki sismik hareketliliğin süreksiz bir durum olmadığını ve artçı ya da yeni ana şokların yaşanmasının mümkün olduğunu belirtti. “Bölgedeki sarsıntılar devam edebilir” diyerek ikazda bulunan uzman, uzun vadede daha büyük sarsıntıların kapıda olabileceğini de kelamlarına ekledi.
“EGE BÖLGESİ’NDE 9 BÜYÜKLÜĞÜNDE SARSINTI OLABİLİR”
En çarpıcı ihtarlardan biri, Ege Bölgesi’nde yaşanabilecek mümkün büyük zelzelelerle ilgiliydi. “Ege bölgesinde 8.5 – 9 büyüklüğünde sarsıntı olabilir” diyen Pampal, bölgenin jeolojik yapısının bu büyüklükteki sarsıntılara açık olduğunu ve buna karşı bilimsel, teknik ve toplumsal hazırlığın kesinlikle yapılması gerektiğini vurguladı.