İÇİŞLERİ Bakanı Ali Yerlikaya, “Siber alandaki uğraşımızın bir örneği olarak, kabine devrimizde 237 bin 753 hata ögesi oluşturan hesap tespit ettik. 21 bin 214 URL hesabı engellendi, 112 bin 854 toplumsal medya hesabı erişime kapatıldı. Bu yılın birinci 4 ayında ise 6 bin 765 URL hesabı ile 27 bin 304 toplumsal medya hesabının erişimi engellendi” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenlik Çalıştayı’nda konuştu. Programa; milletvekilleri, bilim insanları ve medya temsilcileri katıldı. Bakan Yerlikaya, ‘Sentetik medya’ kavramının sırf bir teknoloji başlığı değil; birebir vakitte gerçeğin, güvenliğin ve toplumsal huzurun sınandığı, provokasyona açık bir alan olduğunu vurguladı.
‘YASAL DÜZENLEMELERİ GÜÇLENDİRMEYE KARARLIYIZ’
Yerlikaya, siber kabahatlerle gayret ünitelerinin 7/24 çalıştığını belirterek, “2023 yılında Science mecmuasında yayımlanan bir araştırma, düzmece haberlerin toplumsal medyada gerçek haberlerden 6 kat daha süratli yayıldığını ortaya koydu. Birebir yıl Stanford Üniversitesi tarafından yürütülen bir öbür çalışma da gösteriyor ki iştirakçilerin yüzde 68’i deepfake görüntülerinin hangisi gerçek, hangisi değil gerçek formda ayırt edemiyor. Bu sonuçlar, sırf teknik bir sorunla değil, tıpkı vakitte bir algı ve güvenlik kriziyle de karşı karşıya olduğumuzu açıkça göstermektedir. İçişleri Bakanlığı olarak, Emniyet Genel Müdürlüğümüz ve Jandarma Genel Komutanlığımız bünyesindeki siber cürümlerle gayret birimlerimizle birlikte, sentetik içeriklerin tespiti ve yayılımının önlenmesi için 7/24 çalışan güçlü bir yapıya sahibiz. Dijital platformlarda yapılan ihbarları titizlikle pahalandırıyor, bilhassa kamu tertibini bozmaya yahut halkımızı galeyana getirmeye yönelik içeriklere karşı süratle süreç yapıyoruz. Avrupa Komitesi’nin 2024 yılında yayımladığı, ‘Yapay Zeka ve Dezenformasyon’ başlıklı rapor, devletlerin sentetik medya konusunda ortak etik unsurlar, kontrol sistemleri ve teknolojik dengeleyiciler geliştirmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Türkiye olarak biz de bu doğrultuda hem yasal düzenlemeleri hem de kurumsal kapasitemizi güçlendirmeye kararlıyız” dedi.
‘FİLİSTİN’İN GÖZYAŞLARI, DİJİTAL ZİNDANLARA HAPSEDİLMİŞTİR’
Sentetik medyanın tabir özgürlüğü açısından tehdit oluşturduğunu söyleyen Bakan Yerlikaya, Gazze’de yaşananların dijital medyada sansürlendiğini söyleyerek, “İletişim Başkanlığımız tarafından yayımlanan raporlarda da görüleceği üzere; Gazze’de yaşanan insanlık dramı sırasında Filistin yanlısı gönderilerin görünürlüğü kısmen ya da büsbütün kaldırılmıştır. Instagram, YouTube ve TikTok, Gazze’deki soykırımın manzaralarını ve yardım davetlerini, içerik siyasetinin ihlal edildiğini ileri sürerek sıklıkla sansürlemiştir. Filistin’in gözyaşlarını ve mazlumların feryadını haykıran paylaşımlar, algoritmanın prangalarına vurulmuş, dijital zindanlara hapsedilmiştir. Milletlerarası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, yaptığı açıklamalarda ve paylaştığı raporlarda, Filistinlilerin haklarını savunan toplumsal medya paylaşımlarına sansür getirildiğine ve Filistin’i destekleyen seslerin susturulduğuna dikkat çekmiştir. Hakikaten benzeri durum 2017’de, Myanmar ordusunun Rohingya Müslümanlarına yönelik soykırımı sırasında da yaşanmıştır” sözlerini kullandı.
‘ASAYİŞİN, TERÖRLE UĞRAŞIN VE SİBER GÜVENLİĞİN AYRILMAZ BİR PARÇASI’
Siber alanın çağdaş dünyanın en belirleyici güvenlik ögesi haline geldiğini belirten Yerlikaya, asayişte olduğu üzere bu alanda da önleyicilik için gayret ettiklerini vurguladı. Bakan Yerlikaya, “Bu örnekler açıkça göstermektedir ki sentetik medya; global ölçekte hegemonya kurma gayreti içindeki toplumsal medya platformlarının, enformasyon üzerindeki tahakkümünü pekiştiren yeni bir araç haline gelmiştir. Teknolojik ilerlemeler ve dijitalleşme, bizleri cam ekranların gerisine mahkum edip yalnızlaştırırken; sanal dolandırıcılık, yasa dışı bahis, çevrimiçi çocuk istismarı, siber zorbalık üzere yeni cürüm tiplerine kapı araladı, dijital bağımlılığı körükledi. Organize cürümlerin dijital biçimlerini üreterek, güvenlik tehditlerini global bir boyuta taşıdı. İçişleri Bakanlığı olarak biz işte tam da bu noktada terörle, zehir tacirleriyle, halkımızın huzuruna kastedenlerle nasıl uğraş ediyorsak, birebir kararlılığı siber cürümlerle gayrette de gösteriyoruz. Çağdaş dünyanın en belirleyici güvenlik ögesi haline gelen siber alanda, ülkemizin yüksek menfaatlerini koruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, ‘Ülkemizi siber güvenlikte bir marka haline dönüştüreceğiz’ sözleri, bizim bu yoldaki maksadımızı belirlemektedir. Bu gaye doğrultusunda siber hatalarla faal bir gayret yürütüyoruz. Asayiş kabahatleriyle çabada olduğu üzere siber cürümlerle çabada de önleyiciliği artırıyoruz. Siber alandaki gayretimizin bir örneği olarak, kabine devrimizde 237 bin 753 kabahat ögesi oluşturan hesap tespit ettik. 21 bin 214 URL hesabı engellendi, 112 bin 854 toplumsal medya hesabı erişime kapatıldı. Bu yılın birinci 4 ayında ise 6 bin 765 URL hesabı ile 27 bin 304 toplumsal medya hesabının erişimi engellendi. İçişleri Bakanlığı olarak biz dezenformasyonla çabayı; asayişin, terörle uğraşın ve siber güvenliğin, ayrılmaz bir modülü olarak görüyoruz” diye konuştu.